Priscilla Presley, eski iş ortakları Brigitte Kruse ve Kevin Fialko tarafından dolandırıcılık ve sözleşme ihlali iddialarıyla 50 milyon doların üzerinde tazminat talebiyle karşı karşıya. Kruse ve Fialko, Presley'nin kendi adını, imajını ve benzerliğini mali olarak sömürmek için kendilerini kullandığını, ancak bu hakları on yıllar önce sattığını gizlediğini iddia ediyor. Davacılar, Presley'nin kızı Lisa Marie Presley'nin ölümünden sonra, kendi itibarlarını zedelemek, sözleşmesel yükümlülüklerden kaçınmak ve Presley mirası üzerindeki kontrolünü yeniden sağlamak amacıyla yanlış suçlamalarda bulunduğunu öne sürüyor. İddialara göre, Presley'nin markasını canlandırmak için milyonlarca dolar ve yıllarca süren sıkı çalışma yatırdıklarını, ancak bunun karşılığında ihanete uğradıklarını ve haksız yere suçlandıklarını belirtiyorlar.
Bu hukuki süreç, Elvis Presley'nin mali mirası etrafındaki karmaşık anlaşmazlıkların bir başka bölümünü oluşturuyor. Özellikle Graceland'ın mülkiyeti ve Elvis'in imajı üzerindeki lisans hakları, Presley ailesi içinde uzun yıllardır süregelen hukuki çekişmelere konu olmuştur. 2013 yılında yapılan bir anlaşmayla Elvis Presley Enterprises'ın fikri mülkiyet haklarının bir kısmı Authentic Brands Group'a satılmış, ancak Graceland'ın işletme hakları ve mülkiyeti Presley ailesinin kontrolünde kalmıştır. Bu durum, markanın ticari kullanımına ilişkin hakların yönetimi konusunda karmaşık bir yapı oluşturmaktadır. Priscilla Presley'nin avukatı ise bu iddiaları "son derece üzücü ve iğrenç" olarak nitelendirerek reddetti ve davanın "80 yaşındaki bir kadının itibarını karalamaya yönelik üzücü ve acımasız bir girişim" olduğunu savundu. Kruse ve Fialko'nun avukatı ise müvekkillerinin "gerçek kurbanlar" olduğunu ve Presley'nin markasını yeniden canlandırmak için yaptıkları yatırımın karşılığını alamadıklarını ifade etti.