Ünlü oyuncu Jennifer Aniston, yıllardır süregelen medyanın annelik konusundaki ısrarlı soruları ve kamuoyu baskısı karşısında sessizliğini bozdu. Otuzlu ve kırklı yaşlarında yaşadığı tüp bebek (IVF) tedavi süreçlerindeki zorlukları ve bu süreçte yaşadığı hayal kırıklıklarını ilk kez kamuoyuyla paylaşan Aniston, annelik yolculuğunun ne denli çetin geçtiğini gözler önüne serdi.
Aniston, Kasım 2022'de verdiği bir röportajda, hamile kalma çabalarının başarısızlıkla sonuçlandığını belirterek, bu süreçte çeşitli yöntemler denediğini ifade etti. "Benim için bebek sahibi olma yolu zorlu bir yoldu" diyen Aniston, yıllarca süren spekülasyonların kendisini çok yıprattığını dile getirdi. "IVF tedavisi görüyordum, Çin çayları içiyordum, aklınıza ne gelirse deniyordum. Her şeyi deniyordum." şeklinde konuştu. Oyuncu, özellikle 2000-2005 yılları arasında Brad Pitt ile evli olduğu dönemde ve sonrasında, çocuk sahibi olma isteğiyle ilgili çıkan söylentilere karşı yıllarca özel hayatında mücadele etti. Medyanın, çocuk sahibi olmamasını kariyerini önceliklendirmesine bağlaması ve bu durumu "bencilce" olarak nitelendirmesi Aniston'ı derinden yaralamıştı. Bu yanlış algılara karşı çıkan Aniston, "Sadece kariyerimi önemsiyordum. Bir kadının başarılı olup çocuğu olmaması ne korkunç bir şey!" diyerek tepkisini dile getirdi. Hatta, ayrılıklarının nedeninin çocuk istememesi olduğu yönündeki iddiaları da kesin bir dille yalanladı.
Aniston, 2016 yılında Huffington Post'ta yayınladığı bir yazıyla da medyanın kadınlar üzerindeki baskısına ve vücutlarını sürekli mercek altına almasına karşı duruşunu sergilemişti. Yazısında, "Kayıt için belirtmek isterim ki hamile değilim. Ben sadece bıktım. Gazetecilik, Anayasa ve 'ünlü haberleri' kisvesi altında her gün yapılan sporvari incelemelerden ve vücut utandırmasından bıktım," ifadelerini kullanmıştı. Bu açıklamalarıyla, bir kadının değerinin evlilik ve annelik durumuyla tanımlanması gibi toplumsal dayatmaları eleştirdiğini belirtti. Aniston'ın bu samimi açıklamaları, çocuk sahibi olma konusunda benzer zorluklar yaşayan pek çok kadına umut ve güç veriyor. Kendi deneyimlerini paylaşarak, kadınların bedenleri ve seçimleri üzerindeki baskıya karşı duruş sergilemelerine ilham kaynağı oluyor. Oyuncunun bu cesur adımı, kişisel yolculukların ne kadar karmaşık olabileceğini ve bu zorlukların üstesinden gelindiğinde bireyin nasıl daha güçlü bir hale gelebileceğini gösteriyor.