Kenya Tarımında Drone Teknolojisi ve İklim Eylemiyle Verim Artışı Hız Kazanıyor

Kenya tarım sektörü, teknoloji entegrasyonu sayesinde hızlı bir dönüşüm sürecine girerek ülkeyi hassas ve iklime uyumlu tarım uygulamalarında öncü konuma taşıyor. Bu ilerlemenin temelini, sürdürülebilirliği ve veri odaklı yaklaşımları merkeze alan yeni Ulusal Agroekoloji Stratejisi oluşturuyor. 2024-2033 çerçevesini çizen bu strateji, iklim direncini ve dijital yenilikleri gıda sistemlerinin dönüşümünün ana eksenine yerleştiriyor.

Dijitalleşme ekosistemini güçlendiren önemli bir yasal adım ise Kenya Karbon Piyasası Yönetmeliği'nin (2024) yürürlüğe girmesi oldu. Bu düzenleme, karbon projeleri için izleme süreçlerini resmileştirerek drone'lar gibi dijital araçların kullanımını teşvik ediyor. Yönetmelik, karbon kredisi varlıklarının gerçek zamanlı ölçümünü desteklemek amacıyla drone ve yapay zeka teknolojilerini kullanan pilot projelere destek veriyor. Bu düzenlemeler, tarımsal üretkenliği iklim eylemleriyle doğrudan ilişkilendirerek ülkenin Paris Anlaşması kapsamındaki hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmayı amaçlıyor.

Drone operasyonlarının tarımdaki etkisi somut verilerle kendini gösteriyor. Fahari Aviation gibi şirketler, operasyonel verimlilikte dört kat artış kaydederek günlük 400 hektara kadar alanda hassas uygulamalar gerçekleştirebiliyor. Hassas drone püskürtme çözümleri, tarımsal kimyasal kullanımını %45'e kadar azaltarak kaynakların korunmasına önemli katkı sağlıyor. Bu hassasiyet sayesinde israf önlenirken, drone destekli tarlalarda mısır veriminin geleneksel yöntemlere kıyasla %20 ila %30 arttığı gözlemleniyor. Drone'lar, iklim belirsizliğine karşı çiftçilerin elindeki pratik uyum stratejilerinin ayrılmaz bir parçası haline geldi.

Ancak bu teknolojik sıçramanın önünde önemli engeller bulunuyor. Tarımın Kenya iş gücünün %40'ından fazlasına istihdam sağladığı ve GSYİH'nın yaklaşık %33'üne katkıda bulunduğu bir ekonomide, dijital uçurum ciddi bir zorluk teşkil ediyor. Kırsal bölgelerdeki zayıf altyapı ve bağlantı sorunları, modern araçların benimsenmesini kısıtlıyor. Drone hizmetlerine erişim şu anda küçük çiftçilerin yalnızca %5 ila %7'si ile sınırlı kalabiliyor; ayrıca ekipman maliyetleri (yaklaşık 600.000 ila 1,5 milyon KES) dış destek olmadan erişilemez durumda. Bu durum, yerel dijital okuryazarlığın artırılması ve bağlantı yatırımlarının hızlandırılması gerekliliğini ortaya koyuyor.

Bu yenilikler, Kenya'nın sadece gıda güvenliğini sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda iklim akıllı veri hizmetleri için bölgesel bir merkez olma potansiyelini de gösteriyor. Tarım sektörünün 2030'a kadar olan gıda güvenliği hedeflerine ulaşması için yıllık KSh 230 milyar yatırım gerektiği tahmin edilirken, drone teknolojisi gibi dijital çözümler, bu büyük vizyonun gerçekleştirilmesinde kilit rol oynuyor. Bu, yerel inovasyonun ve doğru desteğin üretkenlik ve maliyet tasarrufu açısından nasıl bir oyun değiştirici olabileceğinin güçlü bir örneğidir.