Kariyerinde ödül törenleri ve takdirler yerine ruhsal derinliğe ve kişisel gelişime öncelik verdiğini belirten Denzel Washington, bu yaklaşımını yeni filmiyle ilgili açıklamalarda da vurguladı. Ünlü oyuncu, "Ödülleri insanlar verir, karşılığını ise Tanrı verir" sözleriyle kendi felsefesini özetledi. Bu bakış açısı, Washington'ın kariyerine yön veren temel prensiplerden biri olarak öne çıkıyor.
Washington, Spike Lee'nin yönettiği ve Akira Kurosawa'nın "High and Low" filminin yeniden yorumlandığı "Highest 2 Lowest" adlı yeni yapımda rol alıyor. Filmde, fidye planının içine düşen bir müzik prodüktörünü canlandıran Washington'a Jeffrey Wright ve Ilfenesh Hadera gibi isimler eşlik ediyor. "Highest 2 Lowest", 19 Mayıs 2025'te Cannes Film Festivali'nde prömiyer yaptıktan sonra, 15 Ağustos 2025'te Amerika'da sinema salonlarında gösterime girdi ve 5 Eylül 2025'te Apple TV+'ta dünya çapında yayınlanacak. Film, Kurosawa'nın 1963 yapımı klasik filminin modern bir uyarlaması olup, aynı zamanda Ed McBain'in "King's Ransom" adlı romanından da esinleniyor.
Kariyerinin bu aşamasında, özellikle "Gladiator II" filmiyle ilgili Oscar adaylıklarının dışında kalması sorulduğunda Washington, bu duruma karşı kayıtsızlığını dile getirerek kişisel gelişimine odaklandığını belirtti. Bu yorumları, Washington'ın dışsal tanınırlıktan ziyade sanatsal dürüstlüğe ve içsel tatmine adanmış bir kariyer sürdürdüğünün altını çiziyor. Oyuncunun kariyer felsefesi, hazırlık, disiplin ve otantiklik üzerine kurulu olup, her rolünde bu değerleri yansıtıyor. Washington, "Kolaylık, ilerleme için zorluktan daha büyük bir tehdittir" diyerek, kendisini zihinsel ve duygusal olarak zorlayan rollerden beslendiğini ifade ediyor. Washington'ın bu yaklaşımı, onun sadece bir oyuncu olarak değil, aynı zamanda bir sanatçı olarak da derin bir anlayışa sahip olduğunu gösteriyor.
Kariyerini "öğrenme, kazanma ve geri verme" olarak üç aşamaya ayırdığını belirten Washington, geçmiş performanslarına takılıp kalmak yerine sürekli ileriye doğru hareket etmenin önemini vurguluyor. Bu, onun sanatsal evrimini engellememek adına bilinçli bir tercih olarak görülüyor. Bu felsefe, onu Hollywood'un en saygın ve kalıcı yeteneklerinden biri haline getiriyor.