Çığır açan bir gelişmeyle, NuScale Power Corporation ve Pasifik Kuzeybatı Ulusal Laboratuvarı (PNNL), yenilikçi bir sistem oluşturmak için güçlerini birleştirdi. Bu sistem, hem temiz hidrojen hem de tuzdan arındırılmış su üretmek için nükleer enerjiyi entegre ederek, endüstriyel karbonsuzlaşmaya ve su kıtlığına çözüm bulmaya yönelik önemli bir adım atıyor.
2023'ün başlarında duyurulan proje, NuScale'in sertifikalı 77 MWe'lik NuScale Power Modülü (NPM), küçük modüler bir reaktör (SMR) kullanıyor. Reaktör, deniz suyunu tatlı suya dönüştüren ters ozmoz tuzdan arındırma düzeni için termal enerji sağlıyor.
Sistem daha sonra, reaktör ısısıyla beslenen bir hidro-termal kimyasal süreç kullanarak, kalan salamurayı temiz hidrojene dönüştürüyor. Bu yöntem, geleneksel hidrojen üretimine düşük karbonlu bir alternatif sunarak, tuzdan arındırmanın başlıca çevresel endişelerinden birini ele alıyor.
Süreç, deniz suyunun gelişmiş membranlardan geçirilmesiyle başlayarak, temiz suyu konsantre salamuradan ayırıyor. Salamura daha sonra sodyum format ve diğer ara ürünlere dönüştürülüyor. Reaktörden gelen ısı ve buharla birleştiğinde, bu reaksiyon hidrojen gazı üretiyor.
Bu entegre yaklaşım, NuScale'in Entegre Enerji Sistemi Simülatörü kullanılarak test ediliyor. Simülatör, mühendislerin sistem performansını değerlendirmesine ve gerçek dünya uygulamalarından önce tuzdan arındırma ve hidrojen üretimi arasındaki etkileşimi optimize etmesine olanak tanıyor.
Bu projenin önemi, hidrojen üretiminde devrim yaratma potansiyelinde yatıyor. Düşük karbonlu ve enerji verimli bir şekilde yeşil hidrojen üretiyor. Bu sistem, ulaşım, ağır sanayi ve enerji depolamada kullanılma potansiyeline sahip.
Halka açık bir şirket olan NuScale Power, inovasyona yatırım yapma mali kapasitesine sahip. Projenin güvenilirliği, ABD hükümeti ve PNNL gibi kurumların desteğiyle vurgulanıyor.
Düzenleyici onaylar ve altyapı maliyetleri dahil olmak üzere zorluklar devam etse de, proje nükleer enerjinin elektrik üretiminin ötesine nasıl geçebileceğini örneklendiriyor. NuScale'in hibrit sistemi, nükleer enerjiyi çok yönlü bir temiz enerji çerçevesine entegre etmenin bir yolunu gösteriyor.
Bu modelin gelecekteki başarısı, kamuoyunun algısına ve finansal yatırımlara bağlı olacaktır. NuScale gibi şirketler ve PNNL gibi kurumlar, sıfır emisyon teknolojisinin sınırlarını zorlayarak, sürdürülebilir enerji çözümlerinde önemli ilerlemelere yol açabilir.