Gökbilimciler, enerji çıktısı ve süresi açısından önceki gözlemleri büyük ölçüde aşan, "aşırı nükleer geçişler" (ANG'ler) olarak adlandırılan yeni bir kozmik olay sınıfı belirledi.
Bu olaylar, devasa yıldızların galaksilerin merkezlerindeki süper kütleli kara deliklere yaklaştığında meydana gelir ve bu da onların parçalanmasına yol açar.
Science Advances'te yayınlanan keşif, yıldız ölümü ve kara delik beslenmesi anlayışımızı yeniden şekillendirme vaadi taşıyor.
ANG'ler, tipik gelgit bozulma olaylarından (TDE'ler) yaklaşık on kat daha parlaktır ve düzgün ışık eğrileriyle yıllarca sürer.
En aşırı ANG, en güçlü süpernovalardan 25 kat daha fazla enerji yaydı ve kara delik birikimi üzerine mevcut modellere meydan okudu.
Bu parlak olaylar, Avrupa Uzay Ajansı'nın Gaia görevi verileri kullanılarak uzak galaktik çekirdeklerden gelen uzun ömürlü parlamalar aranarak bulundu.
Asteroid Terrestrial-impact Last Alert System (ATLAS) ve W. M. Keck Gözlemevi'nden alınan veriler dahil olmak üzere, elektromanyetik spektrumdaki gözlemler, ANG'leri anlamada çok önemliydi.
ANG'lerin uzun süren parlaklığı, muazzam enerjileriyle birleştiğinde, yıldız kalıntılarının süper kütleli kara deliklere yavaş birikim sürecini gösterir ve bu, aktif galaktik çekirdeklerdeki epizodik birikimden farklıdır.
Temel süreç, devasa yıldızların gelgit bozulmasını içerir ve muazzam enerji yayan bir birikim diski oluşturur.
ANG'ler, kozmik zaman boyunca süper kütleli kara deliklerin davranışını ve büyümesini incelemek için eşsiz bir fırsat sunuyor.
Vera C. Rubin Gözlemevi ve NASA'nın Roman Uzay Teleskobu gibi gelecekteki araştırmaların, bu nadir olayların keşif oranını önemli ölçüde artırması bekleniyor.
ANG'lerin incelenmesi, yıldız yaşam döngüleri ile galaktik çekirdeklerin aşırı yerçekimi ortamları arasındaki etkileşim hakkında benzeri görülmemiş bilgiler sağlayacaktır.