Las Vegas'ın kavurucu çöl ikliminde sivrisinek popülasyonlarının beklenmedik bir şekilde geliştiği ve bölge halk sağlığı için ciddi endişelere yol açtığı gözlemleniyor. Daha önce çöl koşullarında hayatta kalmaları pek olası görülmeyen bu zararlılar, artık hem adapte olmuş hem de yaygınlaşmış durumda. Bu durum, özellikle Batı Nil virüsü gibi sivrisinek kaynaklı hastalıkların yayılma riskini artırıyor.
Güney Nevada Sağlık Bölgesi, 2025 yılının Temmuz ayında Batı Nil virüsünün sivrisineklerde tespit edildiği en erken döneme tanıklık etti. Clark County genelinde 1.800'den fazla sivrisinek örneği toplanıp test edildi. Bu kapsamlı gözetim çalışmaları, bölgedeki sivrisinek aktivitesinin yoğunluğunu ve virüs taşıma potansiyelini ortaya koyuyor.
Nevada Üniversitesi, Las Vegas (UNLV) tarafından yapılan araştırmalar, sivrisineklerde artan bir insektisit (zararlı böcek ilacı) direnci olduğunu ortaya koyuyor. Sivrisineklerin, standart ilaçların çok daha yüksek konsantrasyonlarına bile direnç gösterdiği ve bu durumun kontrol çabalarını zorlaştırdığı belirtiliyor. Araştırmacılar, özellikle golf sahaları ve sulama sistemleri gibi durgun su kaynaklarının bulunduğu bölgelerde bu direncin daha belirgin olduğunu belirtiyor.
UNLV'den Louisa Messenger, sivrisineklerin çöl koşullarına uyum sağlamasının şaşırtıcı olduğunu ancak bölgede bulunan türlerin yerel ekolojiye adapte olduğunu vurguluyor. Culex türleri Batı Nil virüsünü, Aedes aegypti türleri ise dang hummasını taşıma potansiyeliyle öne çıkıyor. Bu direnç, halk sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.
2024 yılında Amerika kıtasında 13 milyonu aşkın dang humması vakası kaydedilirken, Las Vegas'ın yıllık 48 milyonu aşan turist popülasyonu göz önüne alındığında, yerel bulaşma riski oldukça yüksek. Uzmanlar, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın etkileriyle değişen hava modellerinin, sivrisineklerin yaşam alanlarını genişlettiğini ve hastalıkların yayılma potansiyelini artırdığını belirtiyor. Bu durum, daha önce düşük riskli kabul edilen bölgelerde bile sivrisinek kaynaklı hastalık salgınlarının artması endişesini beraberinde getiriyor.
Halk sağlığı yetkilileri, hem bölge sakinlerini hem de turistleri vektör kaynaklı hastalıklardan korumak için proaktif önlemlerin önemini vurguluyor.