Efsanevi “Alan 51” tesisinin yakınında meydana gelen olaylar, ulusal güvenlik meseleleriyle olan derin bağları nedeniyle geleneksel olarak büyük bir ilgi odağı olmuştur. 23 Eylül 2025 tarihinde, Nevada çölünde, Creech Hava Kuvvetleri Üssü'ne bağlı 432. Hava Kanadı'na ait bir hava aracı kaza geçirdi. Askeri yetkililer, olayda herhangi bir yaralanmanın olmadığını teyit etse de, kazanın kendisi ve sonrasında yetkililerin sergilediği tutum, kamuoyunda birçok soruyu beraberinde getirdi.
Area 51 yakınındaki gizemli uçak kazasına dair yeni ses kayıtları ortaya çıktı ve kazaya ilişkin ayrıntılar paylaşıldı.
Federal Havacılık İdaresi (FAA), ulusal güvenlik gerekçelerini öne sürerek, derhal beş millik bir alan üzerinde Geçici Uçuş Kısıtlaması (TFR) uygulamaya koydu. Bölge, kurtarma ve temizlik çalışmalarının tamamlanmasına kadar güvenlik çemberine alındı ve koruma altında tutuldu. Kaynaklara göre, bu çalışmalar 27 Eylül 2025 tarihinde sona erdi. Ancak, asıl gizem ve olay örgüsü, bu tarihten kısa bir süre sonra, soruşturmanın seyrini değiştirecek şekilde ortaya çıktı.
3 Ekim 2025 tarihinde, müfettişler kaza mahallinde yetkisiz girişin açık izlerini tespit ettiğinde, soruşturmanın niteliği tamamen değişti. Olay yerinde, kazayla hiçbir ilgisi olmayan, yabancı nesneler bırakılmıştı: Bunlar arasında atıl bir eğitim bombası gövdesi ve kaynağı bilinmeyen bir uçak paneli bulunuyordu. Bu keşif, basit bir havacılık kazası soruşturmasını, üst düzey yapıların katılımını gerektiren karmaşık bir vakaya dönüştürdü. Sonuç olarak, korunan bölgeye sızma eylemini incelemek üzere Hava Kuvvetleri Özel Soruşturma Ofisi’ne (OSI) Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanları da katıldı ve ortak bir çalışma başlatıldı.
31 Ekim 2025 itibarıyla, resmi makamlar düşen uçağın modeli ve bölgeye sızan kişilerin kimlikleri hakkında sessizliğini korumaktadır. 432. Hava Kanadı, MQ-9 Reaper ve RQ-170 Sentinel gibi ileri düzey insansız hava araçlarını (İHA) işletmesiyle tanınır. Kazanın, “Alan 51” çevre hattının yalnızca on iki mil doğusunda gerçekleşmiş olması gerçeği, bu bölgenin gizli geliştirmelerle olan tarihi bağlantısı göz önüne alındığında, kamuoyunun ilgisini daha da artırmaktadır.
DreamlandResort.com kaynağını temsil eden Alan 51 araştırmacısı Jorg Arnu, kazanın hemen ardından güvenlik önlemlerinin sıkılaştırıldığını ve üssün geçici olarak kapatıldığını kaydetti. Arnu, temizlik operasyonu sonrasında bölgenin o kadar zarar gördüğünü belirtti ki, çarpmanın tam yerini belirlemek imkansız hale gelmişti. Askeri bir operasyonun henüz tamamlandığı bir yerde yabancı nesnelerin bulunması, dış gözlemcilerin yüksek hıza ve olay hakkında detaylı bilgiye sahip olduğuna işaret etmektedir. FBI ve OSI'nin bu soruşturmaya gösterdiği yoğun ilgi, odağın teknik kaybından ziyade, bilginin bütünlüğünü korumaya ve sızıntıyı önlemeye kaydığını açıkça göstermektedir. Bu durum, olayın sadece bir kaza değil, aynı zamanda ulusal güvenliği tehdit eden bir sızma girişimi olarak görüldüğünün kanıtıdır.