Şili'nin Atacama Çölü, 2025 yılında nadir görülen "Desierto Florido" (Çiçek Açan Çöl) olayıyla yeniden canlandı. Son dönemdeki yağışlar, dünyanın en kurak bölgelerinden birinde yaşamın direncini ve adaptasyonunu sergileyen bu olağanüstü çiçeklenmeyi tetikledi.
Yaklaşık 57.107 hektarlık alana yayılan bu doğa harikası, 2023 yılında kurulan Desierto Florido Milli Parkı sınırları içinde gerçekleşiyor. Çölün kendine özgü koşullarına adapte olmuş 200'den fazla bitki türü, yeterli yağış aldığında topraktan fışkırarak renkli bir örtü oluşturuyor. Ziyaretçiler, özellikle añañucas (Rhodolirium montanum), guanaco'nun patisi (Cistanthe grandiflora) ve aslan pençesi (Bomarea ovallei) gibi endemik türleri görme fırsatı buluyor. Bu bitkiler, çölün zorlu ikliminde uzun süreler boyunca uykuda kalabilen tohumlar ve yumrular aracılığıyla hayata tutunuyor.
Uzmanlar, bu türden geniş çaplı çiçeklenmelerin genellikle El Niño hava olayıyla ilişkilendirildiğini belirtiyor. El Niño, Pasifik Okyanusu'ndaki anormal derecede sıcak su sıcaklıkları nedeniyle dünya genelinde hava olaylarında değişikliklere yol açarken, Atacama'da beklenmedik derecede yoğun yağışlara neden olarak çölün uykuda bekleyen ekosistemini uyandırıyor. Bu tür olaylar her yıl yaşanmıyor; genellikle 3 ila 5 yıl gibi düzensiz aralıklarla tekrarlanıyor. Ancak son yıllarda, iklim değişikliği etkileriyle birlikte bu tür çiçeklenmelerin daha sık görülmeye başlandığına dair gözlemler de mevcut.
Bu görsel şölenin zirve yapması beklenen dönem, 18 Eylül ile Ekim ortası olarak öngörülüyor. Ziyaretçilere, bu hassas ekosistemi korumak adına belirlenmiş patikalarda kalmaları, bitki toplamamaları ve sürdürülebilir turizm uygulamalarına özen göstermeleri çağrısında bulunuluyor. Desierto Florido Milli Parkı'nın 2023 yılında kurulmuş olması, bu eşsiz doğal mirasın gelecek nesiller için korunmasını amaçlıyor.
Atacama'nın bu renk cümbüşü, türlerin aşırı ortamlardaki dayanıklılığı ve adaptasyonu üzerine bilimsel araştırmalar için eşsiz bir fırsat sunarken, aynı zamanda çevre bilincini artırmaya yönelik önemli bir eğitim aracı olarak da hizmet ediyor. Bu olağanüstü çiçeklenme, zorlu koşullara rağmen yaşamın nasıl filizlenebileceğinin ve güzellikler yaratabileceğinin canlı bir kanıtı olarak karşımıza çıkıyor.