Antik Phalasarna'daki Demeter Tapınağı'nda devam eden arkeolojik kazılar, tapınağın ve bölgenin tarihine ışık tutmaya devam ediyor. Ağustos 2025'te devam eden kazıların amacı, adak eşyalarını kurtarmak ve tapınağın mimari kalıntılarını inceleyip restore etmektir.
Kazılar, antik kent devletinin akropolünde, 5.500 yıllık bir geçmişe sahip kutsal alanda gerçekleştiriliyor. 2022'deki kazılarda, tanrıça Demeter'e MÖ 7. yüzyıldan itibaren ibadet edildiği ortaya çıkarıldı. Başlangıçta doğal bir mağara olarak kullanılan bu alan, daha sonra genişletilerek bir tapınak inşa edildi.
2023 ve 2024'teki kazılarda, kutsal alanda adak olarak kullanılan çeşitli fiziksel kalıntılar bulundu. Bu kalıntılar arasında Geç Neolitik döneme (MÖ 3500) ve Minos dönemine ait eserler de yer alıyor.
Buluntular arasında kil figürinler, Mısır ve Fenike cam objeler ve Demeter'in adının Dor lehçesiyle yazılı olduğu vazolar bulunuyor. Ayrıca, MÖ 7. yüzyıla tarihlenen, yüksek detaylı kadın figürleri ve diademler de keşfedildi. Bu figürlerin, Fenikelilerin ana tanrıçası Astarte ile ilişkili olabileceği düşünülüyor.
Dr. Elpida Hatzidakis'in başkanlığında yürütülen kazılar, Ege Denizi Eski Eserler Müdürlüğü'nün desteğiyle arkeologlar ve mimarların işbirliğiyle devam ediyor.
Kazılarda elde edilen bulgular, Girit'te Demeter'e tapınma ve antik dönemin dini yaşamı hakkında önemli bilgiler sağlıyor. Geçtiğimiz sezonda 500'den fazla obje ve 200'den fazla mimari unsurun gün yüzüne çıkarılması, Phalasarna'daki Demeter Tapınağı'nı eşsiz bir arkeolojik alan haline getiriyor.
Tapınak, bir zamanlar limana bakan iki dağ zirvesi arasına inşa edilmiş olup, MÖ 4. ve 3. yüzyıllarda yeniden inşa edilmiştir. Tapınakta, tanrıça Demeter'e adanmış adak vazolarının bulunduğu beş adet adak sandığı bulunmuştur.
1986'da başlayan kazılar, bölgenin tarihini aydınlatmaya devam ediyor. Kazılarda elde edilen eserler, Kısamos ve Hanya müzelerinde sergilenmektedir.