Madison, Wisconsin'da yaşanan doğaüstü bir olay, bir çift kum turnasının bir Kanada kazı civcivini kendi yavruları gibi büyütmesiyle yerel vahşi yaşam gözlemcilerinin ve fotoğrafçılarının ilgisini çekti. Bu nadir görülen türler arası evlat edinme, doğanın beklenmedik bağlarını ve kabulünü gözler önüne seriyor. Olayın kökeni, turnaların orijinal yuvalarının yoğun yağışlar nedeniyle sular altında kalmasının ardından yeni bir yuva arayışına girmesiyle başlıyor. Bu süreçte, terk edilmiş bir Kanada kazı yuvasına yerleşen turnalar, yuvanın içinde kalan bir yumurtayı fark etti. Birkaç gün sonra bu yumurtadan çıkan sarı tüylü kaz civcivini, ilk gördüğü sıcak ve büyük canlı olan anne turna ile hemen bağ kurarak kendi yavrusu olarak kabul etti.
Yerel vahşi yaşam fotoğrafçısı Alan Ginsberg, bu alışılmadık aileyi yakından takip ediyor ve turna yavrusuna "Copper", kaz civcivine ise "Goldie" adını verdiklerini belirtiyor. Turnaların, kaz civcivine kendi beslenme alışkanlıklarını öğrettiği, ona solucanlar ve su böcekleri gibi yiyecekler sunduğu gözlemleniyor. Bu türden kum turnalarının kazları evlat edinmesi daha önce de belgelenmiş durumda. Örneğin, 2024 yılında yine Madison'da benzer bir durum yaşanmış ve evlat edinilen kazın ertesi baharda aynı bölgeye dönerek turna ailesiyle yeniden bir araya geldiği rapor edilmişti. Hatta 2011 yılında Alaska'da bir Kanada kazının turna gibi davranarak bir turna ailesiyle yaşadığına dair sıra dışı bir gözlem, bu tür evlat edinmelerin daha erken tarihlerde de gerçekleşmiş olabileceğine işaret ediyor. Michigan'da 2019 yılında da benzer bir evlat edinme vakası kaydedilmişti.
Uluslararası Turna Vakfı'ndan Anne Lacy, bu tür evlat edinmelerin giderek daha sık görülmesinin olası nedenleri arasında hem kum turnası hem de Kanada kazı popülasyonlarının son yıllarda artış göstermesi ve her iki türün de yerleşim alanlarına uyum sağlama konusundaki dikkate değer yeteneği olduğunu belirtiyor. Kuş bilimci Michael Ward da, "Elli yıl önce bu türler burada yoktu. Koruma çabaları sayesinde her iki tür de geri döndü," diyerek bu türlerin popülasyonlarındaki artışa dikkat çekiyor. 1979'da 20.000'in altında olan doğu kum turnası popülasyonu 2023'te 110.000'e ulaşırken, Kanada kazı popülasyonu 1970'te 1.26 milyondan günümüzde yaklaşık 7 milyona yükseldi. Bu durum, türlerin daha yakın temas kurmasına ve bu tür sıra dışı etkileşimlerin olasılığının artmasına yol açıyor. Kentsel alanlardaki sulak alanlar, her iki tür için de yaşam alanı sunarken, bu ekolojik örtüşme noktalarında bu tür olayların yaşanma ihtimali yükseliyor.
Turna ailesi, kaz civcivini kendi yavruları gibi besliyor, koruyor ve savunuyor. Hatta civcivin kendi ailesi olan Kanada kazlarının onu geri almaya yönelik girişimlerine karşı bile baba turnanın koruyucu tavırları gözlemlenmiş. Turna ebeveynlerin, kendi yavruları ve evlat edindikleri kaz civcivini eşit şekilde sahiplendiği belirtiliyor. Kaz civcivinin suya daha yatkın olduğu, ancak karada turna ailesinin uzun bacaklı adımlarına uyum sağlamakta zorlandığı görülüyor. Gelecekte kaz civcivinin kendi türüne dönüp bir kaz sürüsüne katılması ihtimali de bulunuyor. Bu olağanüstü aile, doğanın sunduğu sevgi ve kabulün sınırlarını zorlarken, farklılıkların bir araya gelerek uyum içinde yaşayabileceğinin canlı bir kanıtını sunuyor. Bu durum, gözlemciler için hem ilham verici hem de düşündürücü bir tablo oluşturuyor. Fotoğrafçı Alan Ginsberg, bu hikayenin, "Yabancılardan korkmak yerine, bu canlılar birbirini kabul edebiliyorsa, insanlar neden edemesin?" gibi bir mesaj taşıdığını ifade ediyor.