12 Temmuz 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump'ın Avrupa Birliği (AB) ve Meksika'dan yapılan ithalata 1 Ağustos'tan itibaren geçerli olmak üzere %30 vergi uygulaması kararı, küresel ticaret dengeleri açısından önemli bir dönüm noktası oldu. Bu karar, özellikle AB ile yaşanan ticaret açığı sorunlarına bir çözüm arayışı olarak değerlendiriliyor. Ekonomik bir perspektiften bakıldığında, bu tür tarifelerin hem kısa hem de uzun vadede çeşitli etkileri olabilir.
Bu kararın hemen ardından, finans piyasaları olumsuz tepki verdi. Dow Jones ve S&P 500 endekslerinde düşüşler yaşandı. Bu durum, yatırımcıların ticaret savaşlarının potansiyel etkilerinden duyduğu endişeyi yansıtıyor. Uzmanlar, tarifelerin uygulanmasının, tedarik zincirlerinde aksamalara ve tüketici fiyatlarında artışlara yol açabileceği konusunda uyarıyor.
Türkiye ekonomisi de bu gelişmelerden doğrudan etkilenebilir. Türkiye'nin AB ve Meksika ile olan ticaret hacmi, uygulanan tarifeler nedeniyle olumsuz etkilenebilir. Özellikle, Türkiye'nin ihracat yaptığı sektörlerde maliyetlerin artması ve rekabet gücünün azalması gibi riskler ortaya çıkabilir. Bu durum, Türk ekonomisi için dikkatle takip edilmesi gereken bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Öte yandan, AB'nin misilleme yapma olasılığı da göz önünde bulundurulmalıdır. AB'nin, ABD'ye karşı benzer tarifeler uygulaması, küresel ticaret savaşının daha da tırmanmasına neden olabilir. Bu durum, dünya ekonomisi için belirsizliği artıracak ve büyüme oranlarını olumsuz etkileyebilir.
Sonuç olarak, ABD'nin AB ve Meksika'ya uyguladığı tarifeler, küresel ekonomide önemli sonuçlar doğurabilecek bir gelişmedir. Ticaret savaşlarının potansiyel etkileri, finans piyasalarındaki dalgalanmalar ve tedarik zincirlerindeki aksamalar, bu kararın dikkatle değerlendirilmesi gereken yönleridir.