ABD ve Çin, iki süper gücün ekonomileri arasındaki ticaret gerilimlerini azaltma ve müzakereler için ek zaman tanıma amacıyla, Çin mallarına uygulanan geçici gümrük vergisi artışlarını 90 gün daha uzatma kararı aldı. Bu karar, 12 Ağustos 2025 tarihinde Başkan Donald Trump tarafından imzalanan bir kararname ile yürürlüğe girdi. Mevcut gümrük vergisi oranları korunarak, Çin'e giren ABD malları için %30, ABD'ye giren Çin malları için ise %10 oranında vergiler devam edecek. Bu uzatma, geçtiğimiz günlerde Stockholm'de ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ile Çin Başbakan Yardımcısı He Lifeng arasında gerçekleşen ticaret görüşmelerinin ardından geldi.
Bu gümrük vergisi ateşkesine karşılık olarak, Asya borsalarında olumlu bir hava esti. Özellikle Japonya'nın Nikkei 225 Endeksi, 8 Ağustos 2025 tarihinde 42.613,63 puanla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Bu iyimserlik, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz indirim beklentileri ve yaklaşan enflasyon verileriyle de destekleniyor. Nitekim, ABD'de enflasyonun Temmuz ayında beklentilerin altında, %2,7 seviyesinde sabit kalması, Eylül ayındaki Fed toplantısında faiz indirimi olasılığını artırdı. Piyasa katılımcıları, Fed'in çeyrek puanlık bir faiz indirimi yapma olasılığını %94 olarak fiyatlıyor. Ancak, bu 90 günlük uzatma geçici bir rahatlama sağlasa da, pazar erişimi, fikri mülkiyet haklarının korunması ve sanayi sübvansiyonları gibi önemli konular hala çözülmeyi bekliyor. Bu temel ticaret anlaşmazlıklarının, küresel piyasaları yakın gelecekte etkilemeye devam etmesi bekleniyor.
ABD'nin Çin'in fikri mülkiyet hırsızlığı, zorunlu teknoloji transferleri ve adil olmayan sübvansiyonlar gibi uygulamalarına yönelik endişeleri devam ederken, Çin de ABD'nin bazı ticaret politikalarını eleştiriyor. Örneğin, ABD'nin Hindistan'a yönelik uyguladığı tarifeleri artırma tehdidi, küresel ticaret dengeleri üzerindeki hassasiyeti gözler önüne seriyor. Bu süreçte, ABD ve Çin arasındaki ticaret hacmi geçen yıla göre önemli ölçüde gerilmiş durumda. Ancak, yapılan görüşmeler ve alınan kararlar, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin daha istikrarlı bir zemine oturması için atılan adımlar olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, bu tür ateşkeslerin piyasalara kısa vadeli bir istikrar getirdiğini, ancak temel sorunların çözümü için daha kapsamlı ve kalıcı anlaşmaların gerekliliğini vurguluyorlar. Bu gelişmelerin, küresel tedarik zincirleri ve uluslararası ticaretin geleceği üzerindeki etkileri yakından takip edilecek.