Paylaşımlı Yaşam Modelleri: Geleceğin Toplumsal Bağlantı Modeli mi?

Düzenleyen: Liliya Shabalina

Günümüzde, paylaşımlı yaşam modelleri, özellikle büyük şehirlerde artan yaşam maliyetleri ve yalnızlık sorunlarına çözüm arayışıyla dikkat çekiyor. Bu modeller, bireylerin birlikte yaşamalarını sağlayarak hem ekonomik hem de sosyal faydalar sunuyor.

Türkiye'de, özellikle İstanbul gibi metropollerde, artan kira maliyetleri nedeniyle paylaşımlı evler giderek daha popüler hale geliyor. TÜİK verilerine göre, 2014 yılında 435 bin olan çekirdek aile yapısına sahip olmayan ve birden fazla kişiden oluşan hanelerin sayısı, 2023 yılında 870 bine ulaşmış durumda. Bu artış, paylaşımlı yaşam modellerine olan talebin yükseldiğini gösteriyor.

Paylaşımlı yaşam alanları, farklı meslek gruplarından bireylerin birlikte yaşamasına olanak tanıyor. Mühendis, psikolog, öğretmen ve hekim gibi profesyoneller, salonu, mutfağı ve banyoyu ortak kullandıkları dairelerde yaşamayı tercih ediyor. Bu durum, paylaşımlı yaşamın sadece öğrenciler için değil, aynı zamanda çalışanlar için de uygun bir seçenek olduğunu ortaya koyuyor.

Paylaşımlı yaşam modelleri, bireylerin sosyal bağlarını güçlendirmelerine, maliyetleri paylaşmalarına ve yalnızlık hissini azaltmalarına yardımcı oluyor. Ayrıca, bu yaşam biçimi, sürdürülebilir bir yaşam tarzını benimsemek isteyenler için de uygun bir alternatif sunuyor. Türkiye'de bu modellerin gelecekte daha da yaygınlaşması bekleniyor.

Kaynaklar

  • Jornal Estado de Minas | Not�cias Online

  • Habitability

  • Machado Meyer

Bir hata veya yanlışlık buldunuz mu?

Yorumlarınızı en kısa sürede değerlendireceğiz.