Sosyal Medyanın Etkisi: Dijital Çağda Öz Saygı ve Ruhsal İyilik

Sosyal medya platformları, hayatın düzenlenmiş, genellikle gerçekçi olmayan tasvirlerini sunarak öz algıyı ve ruhsal iyiliği önemli ölçüde şekillendirir. İdealleştirilmiş gerçeklik versiyonlarına sürekli maruz kalmak, yetersizlik ve memnuniyetsizlik hissine yol açabilir. Psikolog Réka Gerhát, çevrimiçi içeriğin genellikle dikkatlice oluşturulduğunu ve mutlaka gerçeği yansıtmadığını anlamanın önemini vurguluyor.

Dijital alan ağırlıklı olarak başarıları ve pastoral anları sergilerken, günlük zorlukları gizler. Bu seçici sunum, başkalarının hayatlarının daha heyecan verici ve tatmin edici olduğu yanılsamasını yaratabilir ve bir karşılaştırma döngüsünü teşvik edebilir. Psikolojik araştırmalar, sosyal medyanın sosyal karşılaştırma eğilimini artırdığını, bu da artan kıskançlık, hayal kırıklığı ve azalan öznel iyilik haline yol açtığını doğrulamaktadır.

Duygusal yükü hafifletmek için Gerhát, kişinin kendi değerlerine odaklanmasını ve bilinçli farkındalık uygulamasını öneriyor. Öz saygıyı düzenli olarak dış karşılaştırmalara dayandırmak, hem zihinsel hem de fiziksel sağlığı olumsuz etkileyebilir. Çevrimiçi katılım ve uyum baskısı arasında bir denge bulmak, sağlıklı bir benlik duygusunu korumak için çok önemlidir.